BÜYÜKELÇİ BERİN M. TULUN’UN KONUŞMASI

(10 Kasım 2018, Windhoek
)

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının üzerinden 80 yıl geçti.

Atatürk’ü anmak, bir büyüğümüzün ebediyete intikal gününü hatırlamaktan öteye bir anlam taşımaktadır.

Milletinin bağımsızlığından ve egemenliğinden asla ödün vermeyişi, ileri görüşlülüğü, savaşın zorluklarını en iyi bilen bir asker olarak barışın önemine olan inancı, ülkesine karşı savaşırken ölenlere “onlar artık bizim evlatlarımızdır” diyebilmesi,


düşüncelerindeki evrensel boyut, Mustafa Kemal Atatürk’ü dünyanın unutulmayan en saygın liderlerinden biri haline getirmiştir.

Lloyd George'un, "Yüzyıllar, nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki, o büyük dahi, çağımızda Türk Ulusuna nasip oldu…” sözleriyle anlattığı Atatürk, tüm insanlığa mal olmuş eşsiz bir önderdir.

Atatürk, düşünceleri, başarıları, eserleri, ilke ve devrimleriyle yaşadığı çağı aşan ve her dönemde güncelliğini koruyabilmiş büyük bir liderdir.

Türk Milleti, insanlığın ortak değerlerine, uygarlığın şekillenmesine büyük katkıda bulunmuş bir önder yetiştirebilmiş olmaktan kıvanç duymaktadır.

Hayatı boyunca Milletimizin yücelmesi için çalışan Atatürk, bizlere gurur duyulacak, sağlam temeller üzerinde yükselen, gücü her gün artan, savaşlarla yoğrulup bugüne geldiği için barışın değerini bilen, onurlu geçmişini geleceğe taşıma kapasitesine sahip bir ülke bırakmıştır.

Atatürk’ün bizlere vasiyeti, çağdaş uygarlık düzeyinde olmaktır. Bu tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek bakımından, usanmadan, yılgınlığa kapılmadan ve şikayet etmeden çalışmak, gelecek nesillere karşı en büyük ödevimizdir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve rahmetle anıyorum.